Çok değer
verdiğim bir insanın hep söylediği bir söz; Yaş aldıkça sadeleşiyoruz.Düzeltmek
istiyorum yaş aldıkça yalnızlaşıyoruz...
Geçen gece sosyal
medyadaki yalnız kalabalığımda vakit geçirirken düşündüm; arkadaş haneme yeni
bir ismi en son ne zaman kazandırdım diye.
Geçen yıl içinde
bir miydi? İki değildi.
Sonra bundan dört
yıl önce teyzemle yaptığımız bir konuşma geldi aklıma.
Dostum
diyebileceğin kaç kişi var hayatında demişti. Bir elimin parmağını geçmemişti
saydıklarım ama önemli değil demiştim daha önümde kaç yıl var bunun üniversite
hayatı, iş hayatı…
Ben yalnızım dedi
teyzem oysa yeni yeni otuzlarında belki. Dostu kalmamış hiç etrafında, arkadaş
çok dedi ama bir masanın etrafında bir araya gelince kendimi kendim
hissettiğim, bana yeni şeyler öğreten biri yok hayatımda…
İçten içe
teyzemin kötü şansına verdim suçu, hem ben çok arkadaş canlısıyımdır.
Dostun dediğim
insan sayısı hala bir elimin parmaklarını geçmedi, aksine gitgide azalıyor.
Şimdi otobüste
yanıma oturanlar benimle konuşmasın diye ya uyuyorum ya da uyur gibi yapıyorum.
Ortak yaşam
alanına sahip olduğum insanlarla bile arkadaş olmak zorunda değilim diye
düşünüyorum, tanımasam bile olur.
Yalnızlıktan ödüm
kopuyor ama yeni dostluklar kuracak kadar fedakar değilim.
Artık hislerim
yeni tanıştığım insanların benimle ortak yönlerini aramıyor, karanlık yanlarını
sezmeye çalışıyor.
Oysa ne çok
severim ben Ataol Behramoğlu’nun ‘Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var’
şiirini.
Kaleminize sağlık çok güzel bi yazı olmuş.
YanıtlaSil